HAKKIMDA
1982 yılında , 12 Eylül karanlığının gölgesinde, cuntanın toplumun üzerindeki korku iklimini sürdürdüğü zamanlarda, “Eski İstanbul” denen bölgede doğdum. Şanslı olarak; gazete, kitap giren bir evde, insanların kitaplarını, dergilerini sakladığı bir atmosferde "demokratik sol" bir ailenin tek çocuğu olarak büyüdüm. Tarihin olaylara, tekrarı mümkün olmayan anlara şahitlik etme ayrıcalığını yakaladığım için kendimi her zaman şanslı saydım. Berlin Duvarı'nın yıkılışını ve Çavuşesku'nun idamını televizyonda canlı izlediğim günlerde, çamurla oynayan, tahtadan oyuncaklar yapan manuel neslin son temsilcilerinden biri olarak sokaklarda büyüdüm. Futbolun endüstriyelleşmediği yıllarda, Beşiktaş'ın Metin-Ali-Feyyaz'lı efsane kadrosunun zaferlerini kutladım, 90-92 sezonları arasında üç yıl üst üste şampiyonluğun coşkusunu sokaklarda yaşadım. Namağlup şampiyonlukları gördüm, 10-0'lık Adana Demirspor galibiyetinde babamın sırtında tribündeydim.
İlkokul yıllarında okuma serüvenime başladığımda, eve giren mizah dergilerini karıştırmaya başladım. Bu, eğitim hayatım boyunca sınıf arkadaşlarımca anlaşılamayan ofansif bir mizah anlayışının tohumlarını atan bir deneyim oldu. 90'ların öğrenci mücadelesi zamanında efsane örgütün pankartı altında yürümenin gururunu yaşadım, askerlik döneminde "askeri vesayet"in son izlerine tanıklık ettim. Kışlada Balyoz Operasyonu'nu yerden yere vurup, hükümetin götünün kesileceği imasında bulunan komutanlarım oldu. Tüm bunlar bir devrin kapanışıydı, bu döneme şahitlik ettiğim için kendimi şanslı sayıyorum.
2000 yılında kazandığım Akdeniz Üniversitesi Turizm İşletmeciliği Fakültesi'nden siyasi sebeplerle üç kez atıldım. İki kez af ile, bir kez de okula dava açarak sınıfıma geri döndüm. On yılın ardından üçüncü olarak kazandığım fakülteyi sonuncu olarak bitirdim. Gezi Ayaklanması'nda vatandaşlık görevimi yerine getirdim, ardından Güneydoğu Asya'ya hicret ettim. Dokuz yıl boyunca Asya'nın derinliklerinde yaşadıktan sonra, seçimlerin yaklaştığı bir dönemde başka bir tarihi ana tanıklık etmek için ülkeye dönüp, değişim için üzerime düşeni yaptım. Ne yazık ki, sonuçlar hepimiz için bir hayal kırıklığıydı.
2014 yılında Asya'daki deneyimlerimi ekranı kırık iPhone 4'üm üzerinden "Ayetullah Pompalıtüfek" mahlasıyla internet üzerinde paylaşmaya başladım. Yazılarımı okuyanlar arasında Asya'ya yola çıkanlar oldu ve yazılarım bir dönem L-Manyak dergisinde de yer buldu. Şu anda, daha modern araçlarla bu maceraya devam ediyorum.
C.E. / Belek 2023
Yorumlar
Yorum Yaz